kulturokullari-mezuniyet

Akademik başarı öncesinde küçük yaş gruplarında öğrencinin temel bilgiler açısından altyapısının oluşturulması gerekmektedir. Tabii küçük yaş düzeyinin psikolojisini hesap etmeniz çok önemlidir. Onlara “okul” kavramının içeriğini öğretmeli, eğitim öğretimin kendisi için gerekli olduğunu ona hissettirmelisiniz. Öğrenciyi korkutmamalı, onu yoğun baskıyla eğitimden soğutmamalısınız.

Öğrenci, öğrenme faaliyetini istemeli; akademik başarıyı çevresi ve ailesine karşı bir zorunluluk olduğu fikriyle değil, kendisi için bir görev olduğu bilinciyle hareket etmeli. Siz de hedeflerini belirlemesini sağlamalısınız.

Kim başkasını mutlu etmek veya ona karşı zorunluluk hissettiği için istemediği bir şeyi yapar? Yapsa bile sürekliliği ne kadar olur? Öğrencinin “Çalışmalıyım ama neden?”  yerine “Evet, çalışmalıyım, kendim için.” demesi gerekmektedir. Bu noktada kimi anne babalar çocuk üzerinde aşırı sahiplenmeden kaynaklı istemli veya istemsiz baskı oluşturuyor. Çocuğun tercihleri ve istekleri dışında yaptığı programlar ve akabinde başarı isteği gibi. Hatta istenilen başarı gelmediğinde cezalar, kısıtlamalar… Sonuç: öğrencinin yaşadığı paradokslar, çıkılmaz döngüler…

Biz her şeyin başında sevginin başarı üzerindeki etkisinin ne kadar önemli olduğuna inanan bir kurumuz. Sevginin olduğu yerde mutluluk ve mutluluğun olduğu yerde başarı kaçınılmazdır. Temel felsefemizde “Mutluluğun anahtarı başarı değildir, başarının anahtarı mutluluktur.” anlayışı vardır. Bu bağlamda öğrencilerimize baskı oluşturmadan onların severek ve isteyerek öğrenme faaliyetlerinde bulunmalarını isteriz. Kendilerinin yavaş yavaş kazandıkları sorumluluk duygusuyla birlikte, öz denetim yapmalarını arzularız.

Bizim anlayışımız ve amacımız, öğrencinin sevgiyle bağlandığı okul kültüründen duyduğu mutluluğu kendisi ve çevresinin yararına nasıl kullanacağını bilip başarı isteği duyan bir birey olması ve aynı zamanda iç motivasyon unsurlarını dengede tutacak sosyal beceriler kazanması ve etkinlik kültürüne yatkın olmasıdır. Örneğin doktor olduysa hem ameliyatını başarıyla yapıp hem de yeri geldiğinde entelektüel kişiliğiyle yaptığı ameliyatı konferanslarda topluluğa karşı özgüveni yüksek bir şekilde anlatacak durumda olmasıdır.

Bu yüzden akademik çalışmalar olmazsa olmazdır. Yine akademik başarıyı destekleyici sanatsal ve sosyal aktiviteler de tüm akademik çalışmalarımızın destekleyicisi olmalıdır.